İtiraf edeyim, ilk başta ismini duyunca ürperdim. Book of Fallen ne ya? Kulağa karanlık, mistik, biraz da uğursuz gibi geliyor. Ama sonra anladım ki… düşen kitabın içinde servet yatıyor. Yani mezarda para var desem, abartmış olmam.
Oyunu Slotter ’da keşfettim. Zaten orası slotçuların mabedi gibi. Her oyun bir başka dünya. Ama bu oyun… bu bambaşka. Açılış sahnesiyle beraber kendimi Indiana Jones gibi hissediyorum. Antik Mısır mı dersin, tapınak mı… yok yok, resmen tarih kitaplarının arasındayım.
Spin tuşuna bastım, ekran döndü. İlk elde bi şey yok. İkinci tur… o da boş. Derken bir kitap geldi. Hah dedim, işte şimdi başlıyoruz! O kitap var ya, sadece sembol değil. O resmen kapı. Altınlara, Free Spin’lere, genişleyen sembollere giden kapı.
Oyun sana seçim şansı veriyor. Hangi sembolü genişleteceğini sen seçiyorsun. Tam bir taktik işi. Strateji sevenler bayılır. Yani rastgele değil, senin elin de değiyor kaderine. O yüzden her spin ayrı bir heyecan. Her Free Spin turu, ayrı bir umut.
Görsellik zaten cuk oturmuş. Mısır esintileri, altın sarısı detaylar, o hafif korkutucu müzik… ama bir yandan da gaza getiriyor. “Hadi oğlum, bir kitap daha gelsin” dedirtiyor insana.
Slotter sayesinde bu oyunla tanıştım. Oynaması rahat, takılma yok. Kredi yüklemesi saniyelik, çekim desen aynı şekilde. Oyunun arayüzü akıcı, mobilde bile yağ gibi akıyor. Sabah işe gitmeden, kahvaltıdan sonra bir spin… akşam yatmadan önce bir spin… alışkanlık oldu artık.
Book of Fallen, klasik slot oyunlarına kıyasla farklı. O mistik havası insanı sarıyor. Sanki sadece para kazanmak değil derdim. O semboller ne anlatıyor diye bakıyorum. Hani derler ya, bazı oyunlar sadece oyun değildir. Bu da öyle bir şey.
Ve ne zaman kazansam, bir iç ses “kitap doğru yolu gösterdi” diyor. Belki deli işi ama… bu oyunun da bir ruhu var be kardeşim.
Bir gece, Free Spin turuna girdim. Sembolü seçtim: Adam figürü. Riskli ama değerli. İlk turda hiçbir şey gelmedi. İkinci turda da. Üçüncüde… ekran bir anda doldu o sembolle. Genişledi, patladı, çarpanlar uçuştu. O an sanki ben değilim. Sanki başka biri yaşıyor o duyguyu. 1200 lira birden. Bomboş bir günde moral oldu, keyif oldu.
Bu oyunda sadece para değil kazandığım. Bir his var. Her spinde, bir sayfa açılıyor. Ve bazen o sayfa sana çok şey anlatıyor. Kimi zaman sabrı, kimi zaman şansı, bazen de doğru seçimin önemini.
Book of Fallen, sadece bir slot değil. Bir hikaye. Bir yolculuk. Slotter’da her başladığımda, sanki eski bir dostla buluşuyormuşum gibi. Her kitap, bir sır saklar. Ve o sır… bazen sadece oynayanlara görünür.
Yani şimdi dürüst olalım... bazen öyle bir oyun denk gelir ki, ne adını bilirsin ne…
Bak sana bir şey söyleyeyim mi? Hayatın bazı anlarında içinden bir bağırmak gelir. Hani “yeter…
Şimdi bir tren düşün. Ama böyle TCDD falan değil. İçinde silahlı karakterler, zombi kıvamında adamlar,…
Bak şimdi… “Sword of Khans” deyince insan bi tedirgin oluyor. Hani “eyvah, bu da savaşlı…
İtiraf edelim, slot dünyasında köpek temalı oyun deyince aklımıza direkt The Dog House gelir. Ama…
Şimdi dürüst olalım. Adı "Fortune Spells" olan bi’ oyun, insana ilk etapta “acaba büyüyle mi…